Mavi Tur Detayları
Göcek – Bodrum – Göcek 2 Hafta Mavi Tur Programımız
1’inci Gün Göcek
Yat ilk girdiğiniz anda sizi kaptan ve yat personelleri karşılıyor. Karşılamadan sonra mavi tur hakkında bilgi edinmeniz amaçlı sizlere ”Hoşgeldin Koktely’i” adında bilgi seansı veriliyor.
Türkiye’nin turkuaz kıyısında ve en uç kısmında bulunan Göcek, Dalaman Uluslararası Havalimanına sadece 30 dakika uzaklıktadır. Göcek’in tepesine çıktıktan sonra 12 adet adayı ve körfezin kuytu güzelliklerini rahatlıkla görebilirsiniz. Göcek yatçılık merkezi olduğu için yatçılıkla ünlünen bir adadır. Son zamanlarda popülerleşerek Türkiye’nin ve Dünya’nın önemli yatçılık merkezlerinden bir tanesi haline gelmiştir. Marina çevresinde yürüyüş yaparak buraya demir atan yatları, tekneleri izleyebilirsiniz. Deniz kıyısında eğlence amaçlı bir çok bar bulunuyor ve size en özel yemekleri sunabilecek bir çok restaurant bulunuyor. Diğer türkiye yat turları rotlarını linkten görebilirsiniz.
2’inci Gün – Tersane Adası, Ağa Limanı
Tersane adasının bilinen diğer adı Telandria’dır. Fethiye körfezinin en büyük ve en geniş adaların bir tanesidir. Yaz aylarında aktif olarak kullanılan bu adanın doğu tarafı şiddetli rüzgarlara karşı kapalı ve korunaklı bir yapıya sahiptir fakat batı tarafında şiddetli rüzgarların olması nedeniyle kullanıma kapalıdır. Batı tarafında demirleme işlemlerinizi yapabilirsiniz. Karadan ve denizden görebileceğiniz bir çok antik ev kalıntısı bulunmaktadır. Bizans döneminde Fethiye’nin en güvenilir adalarından bir tanesi seçilmiştir. 1922 yılında yapılan Lozan antlaşması sonrasında bir çok vatandaş buradan göç etmek zorunda kalmıştır.
Ağa limanı ikiz koylardan oluşmaktadır ve burada bir çok yatın, teknenin demirlediğini görebilirsiniz. Yüzmek için, balık tutmak için veya yürüyüş yapmak için gayet ideal bir yerdir.
3’üncü Gün – Ekincik Körfezi, Dalyan
Ekincik’in nefes kesen bir güzelliği bulunuyor ve içerisinde bozulmamış bir çok doğa harikasını görebilirsiniz. Diğer adalara ve koylara göre burası daha sakin bir yapıya sahiptir ve daha az kalabalıktır. Yakınında bulunan plaj güzel ve sakindir. Plajın 2 km uzaklığında bulunan bir liman vardır. Tekneler bu limanı kullanarak Dalyan’a hareket ederler. Ekincik’in manzarası gerçekten harikuladedir ve içerisinde bir çok yerel yaban hayatı gözlemleyebilirsiniz. Diğer koylara ve adalara göre içerisinde çok az su sporu tesisi bulunmaktadır. Ekincik daha çok yerel dükkanlara ve restaurantlara yer verir. Gece hayatını burada yaşamak hiçte iyi bir fikir değildir. Ekincik’in bir kaç dakika uzaklığında Sultaniye kaplıcaları bulunuyor. Bu kaplıcalaın rivayete göre tedavi edici bir özelliğe sahip olduğu söylenmektedir. Sultaniye kaplıcaları, Köyceğiz gölünün güney batı tarafında yer alıyor. Burası Roma döneminden beri kullanılmaktadır. Ayrıca tatilde olmanın gerginliğini buraya gelerek iyi bir şekilde atlatabilirsiniz. Lüks ve rahatlatıcı bir etkisi vardır.
4’üncü Gün – Bozukkale (Loryma), Bozburun
Bozukkale, Türkiye’nin antik kentidir ve tarihi M.Ö 10. yüzyıla dayanmaktadır. İçerisinde dikdörtgen desenli kale duvarları bulunmaktadır ve bu duvarlar toplamda 9 adettir. Bir tanesi bozuk ve bozulmuş bir yapıya sahip olduğu için buranın adı Bozukkale olarak söylenmiştir.
Bozukkala, İngiliz donanmaları tarafından kullanılan gezi alanıydı. Şimdilerdeyse Bozukkale sahil adası olarak kullanılıyor. Coğrafi konumu ve dar bir liman olduğu için Atina’dan gelen gemiler burayı tercih etmiştir. M.Ö 395 yılında Atinalı’lar tarafından savaş hazırlıkları için kullanılmıştır.
Bozburun’da sünger işleri ve gulet yat imalatı işleri oldukça popülerdir. Dünya’nın en sağlam ve güzel gulet tekneleri burada görebilirsiniz. Aynı zamanda en iyi keresteler ve en iyi ustalarda burada bulunmaktadır. Bir çok firma buradan kendisine gulet yat inşaa eden usta almaktadır. Burada gulet ve yat üretimi çok fazla popüler olduğu için önemli bir turizm merkezidir.
5’inci Gün – Datça
Datça, Ege adasının ve İyonya’nın güney kıyısında yer alan Dorlar tarafına kurulmuştur. Bu ada Ege denizi ve Akdeniz arasında yer alıyor. Adanın sonuna yaklaştıkça Knidos adası kendisi göstermektedir. Yaklaşık 500 yıl önce buraya İspanyol korsanlarını ölüme terketmişlerdir fakat onlar ölmek yerine burada daha fazla iyileşmişlerdir. Datça limanına giderek sakin bir yürüyüş yapabilirsiniz.
6’ıncı Gün – Knidos, Orak Adası
Knidos, Anadolu’nun en görkemli yerlerinden bir tanesidir ve mutlaka ziyaret etmeniz gerekir. Datça’nın doğu tarafında bulunan Knidos’un içerisinde bir çok tarihi kalıntıyı ve eşsiz güzelliği bulabilirsiniz. Bu antik kentin hemen yanında bir tiyatro bulunuyor. Limandan ileriye doğru giderseniz karşınıza Bizans döneminden kalma bir kilise çıkacaktır. Knidos’ta 1960 yılından bu yana arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Demeter heykeli, limanı koruyan aslan heykelleri şuanda British Museum’da yer almaktadır. İçerisinde bulundurduğu nekropol, liman ve Afrodit tapınağı sayesinde turistler için önemli bir cazibe merkezidir.
Bodrum’un 16 kilometre uzaklığında bulunan Orak adasının deniz yaşamı ve pırıl pırıl mavi suları ünlüdür. Gökova’a tur düzenleyenlerin mutlaka uğradığı popüler bir yerdir. Kargıcık koyunun karşı tarafında bulunan Orak adasının tepesi zeytin ağaçlarıyla kaplıdır. Adada herhangi bir yerleşim alanı bulunmamaktadır fakat kuzey tarafı korunaklı yapıya sahip olduğundan demirleme işlemlerinizi burada yapabilirsiniz. Doğu tarafına gittiğiniz zaman sizi akvaryum gibi bir deniz karşılayacaktır. Burada çok güzel bir gün geçirip mavi suların içerisinde yüzebilirsiniz.
7’inci Gün – Bodrum
Bodrum, Türkiye Ege kıyısında bulunuyor ve burası deniz yolculuklarına başlamak için gayet ideal bir yerdir. Gökova körfezi, Avrupa’nın en iyi deniz gezisi alanlarından bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Bodrum’un içerisinde bol günel, berrak sular, mavi gökyüzü, uygun demirleme alanları ve bir çok dost canlısı insanla karşılaşabilirsiniz. Köylerin doğal güzelliği halen bozulmamıştır.
Bodrum, Türkiye’nin güney batısında bulunan Ege bölgesine bağlı olan Muğla ilinin bir liman şehridir. Buranın adı antik zamanlarda ”Karya – Halikarnas” olarak söyleniyordu. Dünya’nın yedi harikasından birisi buradadır. Mousolus Müzesi, Dünya’nın 7 harikasından bir tanesidir. Haçlı zamanında inşa edilen Bodrum kalesi marinaya ve limana tepeden bakmaktadır. Kalenin içerisinde sualtı arkeoloji müzesi bulunmaktadır ve burası yıllar boyunca bir çok kültürel festivale ev sahipliği yapmıştır.
8’inci Gün – Mersincik Koyu, Palamutbükü
Palamatbükü, Datça yarımadasında bulunan ve en iyi plajlara sahip olan bir yerdir. Plajları küçük olmasına rağmen oldukça güzeldir. Etrafı dağlarla çevrilidir ve bahçeleri cildinizi gençleştirmek için kullanabileceğiniz yerlerle doludur. Palamutbükü, Datça yarımadasının ucunda yer alıyor ve içerisinde Knidos antik şehrinin kalıntıları bulunmaktadır. Knidos buraya sadece 12 kilometre uzaklıktadır. Knidos’ta bulunan berrak denizin içerisine bir iğne atsanız dahi görebilirsiniz! İnsanları gayet sıcakkanlı ve dost canlısıdır. Anlayacağınız üzere Palamutbükü barış, huzur ve mutluluğun özeti olarak bilinmektedir. İçerisinde bulunan dost canlısı insanlarıyla ve muhteşem doğal güzellikleriyle Palamutbükü kendi başına küçük bir cennet diyebiliriz.
9’uncu Gün – Aktur Koyu, Bencik Koyu
Aktur, Dünya’nın oksijen tüpüdür! İçerisinde bulunan çam ağaçları Aktur koyuna ayrı bir güzellik katıyor. Burası ‘Türkiye’nin en güzel koyu’ olarak bilinmektedir ve Türkiye’nin en sıcak turizm merkzlerinden bir tanesidir. Aktur, iki bölümden oluşmaktadır.
Bencik koyu sizi dar bir girişle karşılıyor fakat içerisine doğru girdiğiniz zaman sizi eşşiz bir manzara karşılıyor. Bencik koyu, Hisarönü ve Gökova körfezinin ayrıldığı en dar yarımada tarafında bulunmaktadır fakat Hisarönü tarafında yer alıyor.
10’uncu Gün – Emel Sayin Koyu, Orhaniye Koyu, Selimiye Koyu
Türk klasik müziğinin kraliçesi ve öncüsü olan Emel Sayın’dan sonra bu koyun adı daha çok çam ağaçlarının oluşturduğu büyüleyici görüntüden, berrak denizden, koyların güzelliğinden ve misafirperver insanından almaktadır. Burasi büyük bir tatil şehridir.
Öğle yemeği için Orhaniye koyuna gidiliyor. Mavi denizi ve ünlü Kızkumu plajıyla deniz severlere müthiş bir görüntü veriyor. Orhaniye koyunun diğer bir özelliğiyse büyük girişidir. Bu büyük girişten Dünya’nın en büyük denizleri bile giriş yapabilir. Buranın verdiği deneyimini asla kaçırmamanızı isteriz.
Muğla tarafında bulunan Selimiye koyu, Hisarönü körfezinin en önemli koylarından bir tanesidir. Bu koyun adı öncesinde Hydas olarak biliniyordu. Bu koyun adı zaman içerisinde çok fazla değiştirilmiştir. Gün batımının verdiği güzelliği dağların arkasında kaybolan güneş sayesinde ortaya çıkarak sizlere muhteşem bir manzara yaratıyor. Selimiye’nin içerisinde yer alan antik şehirde bir çok tarihi yapı ve kalıntılar bulunmaktadır. Bölgede toplamda üç adet kale kalıntısı vardır ve bunların en büyük Selimiye’dir. Daha sonra Sakarya zirvesi ve sonuncu olarakta Kızılköy Aşarkale mahallesi gelir. Helenistik döneminden kalma tarihi kalıntıları görmek için buraya çok fazla yabancı turist gelmektedir. Meydanın güney tarafında bir adet mezar bulunmaktadır ve burası gemilere Selimiye yolunu tarif etmektedir. Selimiye koyunun ilgi çekici diğer yerleri; ”İzleme kulesi, deniz feneri ve manastırdır.”
Amerika’nın sul altı arkeologları ve bilim adamları buraya gelerek bölge içerisinde enkaz araştırmaları yapmıştır. Yapılan enkaz araştırmasında Bodrum Sualtı müzesinde bulunan bazı tarihi kalıntılar bulunmuştur. Selimiye, Hisarönü, Orhaniye bunlar vazgeçilmez üçlüdür. Selimiye’nin aynı zamanda tertemiz deniz suyu, balığı, sebze, meyve, badem ve zeytin ağaçları ünlüdür.
11’inci Gün – Serçe Koyu, Kadirga Koyu
Mavi yolculuk teknelerinin diğer bir uğrak noktası Serce koyudur. Korunaklı bir yapıya sahip olan bu koy içerisinde su altı araştırmaları yapılmıştır ve tarihi kalıntılar bulunmuştur. Bu tarihi kalıntılar şuanda Bodrum Su Altı müzesinde sergilenmektedir.
Akşam yemeği ve geceleme işlemini yapmak için Kadırga koyuna gidiliyor.
12’inci Gün – Kocabük, Göbün Koyu, Hamam Koyu
Kocabük koyunda verilen yüzme molasının ardından demir Göbün koyuna atılıyor. Göbün koyu dar bir girişe sahiptir ve çevresinde sık zeytin ve çam ağaçları bulunmaktadır. Körfezin uç kısmında kaya mezarlarını ve tarihi kalıntıları görebilirsiniz.
Genellikle adı Cleopatra olarak kullanılıyor fakat diğer adı Batık hamam koyudur. Manastır koyunun büyük bir bölümü tektonik bir yapıya sahiptir. Bu tektonik yapıyı görmek isterseniz koyun tepesinde yer alan yamaca çıkabilirsiniz. Aynı zamanda yamaca çıktığınız zaman krater gölünün sularını aşağıya doğru indiren kanallarıda görebilirsiniz. Manastır koyunun büyük bir bölümü çam ağaçları ve keçiboynuzu ağaçlarıyla kaplıdır. Kuzey doğu tarafında bulunan bir antik duvar yapısı vardır. Bu antik duvar yapısının görünüşü bizlere Likya’nın kenti olan Lydae’i hatırlatıyor. Lydae’e gitmek isterseniz Manastır koyunun patika yolundan 1.5 saat boyunca yürümeniz gerekiyor.
13’üncü Gün – Sarsala Koyu, Bedri Rahmi Koyu
Sarsala koyunun çevresi çam ağaçlarıyla ve uzun taşlı bir plajla çevrilidir. Bu plaj içerisinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. Mavi tur yolcularının büyük bir kısmı burada geceleme işlemlerini yapmaktadır. Koy içerisinde bir adet restaurant bulunmaktadır.
Bedri Rahmi koyu adını Türk edebiyatçısı ve ressam olan ünlü Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan almaktadır. 1973 yazında Bedri Rahmi arkadaşlarıyla birlikte buraya gelerek bir kayanın üzerine balık resmi çizmiştir. Bu çizilen balık resmi halen buraya gelen misafirleri karşılamaktadır. Burada yaşayan insanlar buranın adını Bedri Rahmi koyu olarak söylemezler bunun yerine ”Balık kayası” olarak söylerler. Bu koy sert rüzgarlardan çok iyi bir şekilde korunmaktadır ve bu yüzden burada gönül rahatlığıyla demirleme işlemlerinizi yapabilirsiniz. Koy içerisinde fantastik boyutlarda olan zakkum çiçekleri, küçük plajlar ve turkuaz sular bulunmaktadır.
14’üncü Gün – Zeytin Adası, Yassıca Adası
Zeytin adası, Yassıca adasının güney tarafında yer almaktadır. Adından da anlayacağınız üzere burada zeytin ağaçlarının çok fazla olması nedeniyle buranın adı Zeytin adası olarak koyulmuştur. Burada özel bir sahil ekibi bulabilirsiniz ve bu özel sahil ekibi diğer hiç bir ada da bulunmamaktadır. Ada içerisinde Osmanlı zamanından kalma bir zeytinyağı fabrikası bulunuyor.
Yassıca adasının içerisinde eşinizle birlikte çok özel ve romantik bir gece geçirebilirsiniz. Muhteşem gün batımının fotoğraflarını ölümsüzleştirebilirsiniz. Ada çok fazla korunaklı ve sığ bir yapıya sahip olduğu için burası su sporu meraklıları için gayet ideal olan bir yerdir. Çevresi zeytin ve çam ağaçlarıyla kaplıdır.
15’inci Gün – Göcek
15.günde kahvaltı yapıldıktan sonra saat 10:30’da tur sonlandırılıyor.